© copyright M.U

Tüm yazılar bana aittir.. İlla da alıntı yapılacak olursa haber verilmelidir, zira çok uğraşırım kendileriyle(; HER HAKKIM SAKLI, GİZLİ, KORUMALIDIR. Bu böyle biline(:

21 Eki 2010

(................)


Bazen kırılır kalbiniz,görmez kimseler.. sonra gelir bir de yürürler o kırıntılar üstünde, yine de fark etmezler… hani günahtır ya ekmek kırıntılarını ayaklar altında çiğnemek,kaldırıp koyarsınız görünce bir kenara, peki ya kaç ekmek kırıntısına bedeldir, bir gönül kırığını ezip geçmek ki bütün kalpler ayaklar altında…?

hep iyi insan olmanın erdeminden , güzelliğinden ,keyfinden bahsedip durdular bize bugüne kadar.. iyi olmak o kadar da şart değildi, keşke insan olmayı becerebilseydik önce, -mış gibi yapana kadar…!

saygısızlıktan şikayet ederler ya hep…… mesela bilseler saygının hak edilen bir şey olduğunu, yine de pervasızca suçlarlar mıydı onlara aslında hak ettiklerini yaşatan insanları.. ben artık şunu biliyorum.. birine sadece sizden yaşça büyük olduğu için saygı duyuyorsanız bir gün mutlaka pişman oluyorsunuz.. bırakın insanlara sürekli hak sahibi olmadıkları değerleri bahşetmeyi.. saygı yaşla değil, yaşanmışlıkla eşdeğer olmalı… nüfus cüzdanı değil, para cüzdanı hiç değil, saygıyı sevgiyi gönül sureti hak etmeli…

Ve belki daha önemlisi adil olmayı bilmeli.. Bu, çocuklarına eşit ölçülerde harçlık vermek, pasta dilimlerini santim santim eşit bölmek gibi bir şey de değildir.. bir de manevi adalet vardır mesela.. evlatlara bırakılan en büyük miras sevgiyse, eşit mal paylaşımından önce ,eşit sevgi paylaşımı olmalıydı adalette…. her şeyin hakkı verilmişken şu insanlığa, seçme seçilme hakkı gibi ,sevme sevilme hakkı da verilmeliydi belki de.. almalıydı insanoğlu hak ettiği sevgiyi gasp edenlerden hakkını söke söke … kırılan kalplerin hesabı sorulmalıydı her şeyden önce..

ve biri çıkıp demeliydi ki; tefekkürden habersiz, teşekkürden acizken, nasıl olur da saygı istersiniz karşınızdakinden..? bir kere derinden kırmışsanız,daha ne beklersiniz o gönülden….? Kırılan her şey bir tehlike arz ederken; bir cam kırığı keserken elinizi, bir kırık dal çizip geçerken yüzünüzü, kırılmış kalbin nelere sebep olacağını da düşünmeli çoook önceden…

çevrenizde birileri güldürmeye çalışıyorsa yüzünüzü, birileri mutluluğunuz için uğraş veriyorsa, hiç sebepsiz, hiç karşılıksız sevmeye razıysa; unutmayın!

bu, yeryüzündeki tek sevilesi insan siz olduğunuz için değildir…

ve sevmek; sevilenin değil, gerçekte sevenin güzelliğidir..

Peki ya sormazlar mı o zaman; BU KİBİR NEDENDİR ??? 07.10.2010___15:18___M.UÇAN 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder